25
Eylül
2013
international
construction
Türkiye
D
ünya genelinde ekskavatör üreticilerinin
ana odak noktalarından biri, makinelerin
işletme maliyetlerinin düşürülmesi ve yakıt
verimliliği de bu konuda en büyük hedefler arasında.
Ekskavatörlerin büyük, bolca yakıt tüketen
makineler olduğu gerçeğinden kaçmak pek
mümkün değil. Dolayısıyla, yakıt tüketimi daima
önemli değerlendirme kıstaslarından biri olacak.
Öte yandan, üreticiler, dünyanın çeşitli bölgelerinde
yürürlüğe giren yeni egzız emisyon standartlarına da
uyum sağlamak zorunda.
En sıkı emisyon kısıtlamalarının uygulandığı
yerler konumundaki Avrupa, ABD ve Japonya’da,
bugün yürürlükte olan Stage IIIB/Geçici Tier
4 standartları önümüzdeki yıl yerini Stage IV/
Nihai Tier 4 standartlarına bırakacak. Nihai Tier 4
düzeyinde, egzoz gazındaki kirlilik kaynağı madde
miktarının, pek çok kentte insanların soluduğu
normal hava ile aynı olması gerekecek. Hatta, bazı
üreticiler, ekskavatörlerin kimi şehirlerde havayı
temizleme işlevi göreceğini şakayla karışık dile
getiriyorlar!
Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in de
aralarında bulunduğu başka bazı ülkelerde ise esi Tier
3 veya Tier 3 düzenlemeleri halen uygulanmakta.
Ek olarak, daha az gelişmişlik düzeyine sahip
başka ülkelerde, inşaat makineleri için hiçbir egzoz
emisyon kısıtlaması bulunmayabiliyor.
Dünyanın neresinde olursa olsun, misyon
düzenlemelerinin, makinelerin motor tasarımları ve
emisyonları azaltmaya sistemleri üzerinde önemli
etkiler yaratması kaçınılmaz. Ancak, bu değişiklikler
yapılırken, tasarım süreçlerinde makineleri farklı
teknolojilerle donatma ve rakiplerden daha düşük
işletme maliyeti sunacak hale getirme fırsatı da elde
edilmiş oluyor.
JCB, bu alanda iyi bir örnek olarak gösterilebilir.
Sektörde benzeri görülmedik biçimde, Stage IIIB
standardına uyumluluğu kendi dört silindirli Ecomax
motorlarıyla, dizel paracık filtresi (DPF) veya seçici
katalitik indirgeme (SCR) gibi herhangi bir egzoz art
işlem sistemine ihtiyaç duymadan sağladılar.
Bu, çeşitli avantajların elde edilmesi anlamına
geliyordu. İlk olarak, makineye eklenen ilave
sistemlerin azalması ile, satış fiyatları aşağı
çekilebildi. İkincisi, motor tasarımındaki ince
emisyon ayarları, yakıt verimliliğinin yükselmesini
de sağladı. Üçüncü olarak, bakımı yapılması ve
temizlenmesi gereken bir DPF bulunmadığı,
yine aynı nedenle, art işlem teknolojilerinin
gerektirdiği düşük kül içerikli yağlar yerine standart
motor yağları kullanılabildiği için, sarf malzemesi
tüketimleri düştü. Dördüncü olaraksa, SCR
sistemlerinde ihtiyaç duyulan “AdBlue” benzeri
ilave sıvı sarfiyatına gerek kalmadı.
JCB, Ecomax motorlarını 11 ila 22 tonluk
orta boy ekskavatörlerinde kullanıyor ve önceki
nesil modellerle karşılaştırıldığında yaklaşık %10
dolayında bir yakıt tasarrufu sağlandığını öne
sürüyor. Bu, yılda örneğin 1.600 saat kullanılan 22
tonluk JS 220 paletli ekskavatörü gibi makinede,
Avrupa ortalama fiyatlarına göre üç yıl içinde 6.750
$’lık yakıt tasarrufu sağlanması demek.
JCB, son olarak altı silindirli yeni Ecomax
motoru 672’yi geliştirdi. Motorun en azından
Verimlilik
arayışı
Ekskavatör sektöründe
üreticilerin ortak çabaları
arasında en çok işletme
maliyetlerinin aşağı çekilmesi
öne çıkıyor. Bu doğrultuda,
verimliliği yükselten, yakıt
tüketimini azaltan ve atık enerjiyi
geri kazanan teknolojilerle
tanışıyoruz.
ICT
bildiriyor
Liebherr’in konsept
modeli R9XX, elektrikli
ve hidrolik enerji geri
kazanım sistemlerni
bir arada kullanan, 40
tonluk bir melez makine
olarak tanıtılıyor
Doosan şirketi, Bosh Rexroth VBO hidrolik
sisteminin kullanılması sayesinde, DX340LC-3
ve DX380LC-3 ekskavatörlerinde yakıt
tüketiminin %12 düştüğünü belirtiyor
