78
international
construction
Türkiye
Ekim
2013
İnşaat sektörü kamu yatırımları ile büyüyor
Türkİye’den haberler
etkiliyor. Bu nedenle, iş dünyası olarak bizler,
her zaman olduğu gibi dünyadaki ekonomik
ve siyasi gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Çünkü biliyoruz ki, hangi sektörde olursak
olalım geleceğimizi inşa etmemiz ancak bugünü
doğru analiz etmemiz ve doğru öngörüler
doğrultusunda planlama yaparak mümkün
olacaktır” dedi.
Özel sektör yatırımlarında daralma
Konuşmasında, Türkiye ekonomisinin 2013
yılı ikinci çeyreğinde yüzde 4,4 büyüyerek
mevcut iç ve dış koşullar dikkate alındığında
olumlu bir performans gösterdiğini belirten
Dündar Yetişener, 2013’ün ilk yarısında
inşaat sektörünün beklentilerin üzerinde
büyüdüğünü belirtti. İnşaat sektörünün yılın
ilk yarısında yüzde 6,6 oranında gerçekleşen
büyümeyle ekonominin üzerinde bir performans
gösterdiğini ve bu gelişmeden son derece
memnuniyet duyduklarını ifade eden Yetişener,
sözlerine şöyle devam etti: “Ancak Türkiye
İMSAD olarak bugün paylaştığımız raporda
görüldüğü üzere, inşaat sektöründeki büyüme
kamu yatırımlarından kaynaklanmakta, özel
sektör yatırımlarında küçülme görülmektedir.
Öyle ki, özel sektör inşaat yatırımları 2013’ün
ilk çeyrek döneminde yüzde 13,9, ikinci çeyrek
dönemde yüzde 3,4 oranında küçülmüş ve özel
sektör inşaat harcamaları üst üste beş çeyrektir
daralma seyrini sürdürmektedir. Belirtmek
gerekir ki, inşaat sektöründe sağlıklı büyüme
için, özel sektör inşaat harcamalarında da
büyümenin başlaması, ekonominin ivmesini
artırması bakımından önemlidir.”
Büyüme yavaşlayacak
Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Dekanı . Dr. Taner Berksoy da
yaptığı konuşmada, küresel ekonomi para
politikasında, rejim değişmesi niteliğinde bir
değişimin eşiğine gelindiğini belirtti. Küresel
ekonominin çok uzun süre bol para (likidite) ve
düşük faiz rejiminde yol aldığını kaydeden Prof.
Berksoy, “şimdi bu rejimin değiştirilecek, para
politikalarına göreli bir sıkıştırma getirilecek. Bu
tabii bol ve ucuz fonları kullanarak büyümeyi
neredeyse alışkanlık haline getirmiş ülkelerde
makro ekonomik dengeleri, döviz kuru ve faiz
oranları gibi finansal fiyatları ve sonuçta büyüme
dinamiğini olumsuz yönde etkileyecek” diye
konuştu. Prof. Taner Berksoy, sözlerine şöyle
devam etti:
“Bir yandan küresel para rejiminin
değişmesinden kaynaklanan riskler, bir yandan
Türkiye ekonomisinin kaynak açığının (cari